Η γκαρσόνα Τούντας Παναγιώτης H πιο καλή γκαρσόνα είμαι ‘γω γιατί με τέχνη όλους τους κερνώ κι αυτοί μου λένε μάνα μ’ τι ’σαι συ γλυκιά γκαρσόνα φέρε μας κρασί Στα πεταχτά μοιράζω τις μισές στο πιάτο κι ο μεζές, μαρίδα και τυρί τότε κι αυτοί μου δίνουν πουρμπουάρ τούς λέγω ορεβουάρ, και φεύγουνε στουπί Πουλάω κρασί οκάδες με μεζέ χωρίς ποτέ να δίνω βερεσέ κι όταν αρχίσω τις γλυκές ματιές μεθάνε τότε όλοι τρεις φορές Στα πεταχτά... Κι όταν μου πει κανείς πως μ’ αγαπά πληρώνει τρεις φορές τη μιαν οκά Τού βάζω μέσα στο κρασί νερό και τον ταράζω στο λογαριασμό Στα πεταχτά... |
Eski fotoğraflar Bir fincan kahvenin kırk yıllık hatırı Elbet var demiş büyükler Sulanmış akşam üstü bahçelerinde Dostluk kokan kahveler içmişler Arıyorum nerde o bahçeler Dostluk dumanıyla tütsülü geceler Kaybetmeyin o fotoğrafları Kaybolan dünümün son yadigarları Yok artık her gün son seferde geçerken Tüm yalıları selamlayan kaptan Ya da ince bir tebessümle balıkçıdan Küçücük paketini alan madam Ah çok mu zor karşıki komşuya Serin sabahlarda bir günaydın demek Ah çok mu zor eve dünüşlerde Yoldan geçenlere iyi akşamlar demek Karanlıkta kaybolmuşsa eğer zaman Yoksa aşk için konuşmaya bir an Utanırsam eğer bir gün ağlamaktan Düş olup akarım camlardan Arıyorum nerde o bahçeler... |